Yolunu Bilgeliğe Adamış Bir Bilge

Bilge Hanım, merhaba! Sizi tanıyarak başlayabilir miyiz? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Aldığınız eğitimden ve akademisyenlik konuşalım mı?

Nasıl bir çocuktunuz peki?

Başarılarınız da erken başladı değil mi?

Nasıl bir evdi?

Hikâyenizle birlikte başarısızlığın yorumunu nasıl yaparsınız?

Peki siz ne yaptınız? Hikâye nasıl devam etti?

Ya sonra?

– “En Uzun Yollar Tek Adımla Başlar” adını verdiğiniz kitabınız buluşturdu bizi. “Bu bir fark’andalık (mindfulness) yolculuğu” olarak yer alıyor kapakta. Mindfullness’i pek çok röportajda dinledim. Tanımını bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Örnekler misiniz?

Günümüzde Mindfulness oldukça önemli bir konu. Bu kadar gündemde oluşunun sebebi sizce nedir?

Bu kitabı yazma ihtiyacını neden duydunuz?

İçinden geçtiğimiz süreç öylesine zor ki! Özellikle 2020 oldukça zor geçiyor. Siz bu konuda neler söylersiniz? Siz kendi yaşamınızda nasıl bir tavır aldınız bu konuda?

En uzun yollar tek adımla başlar diyorsunuz. O tek adımın farkına ne zaman varıyoruz?

Kitabınız 16 bölümden oluşuyor. Her bölümde de bir hikâye anlatıyorsunuz. Bu hikâyeleri nasıl bir araya topladınız?

Peki kitabın bölümlerini bu şekilde yazmayı en başında mı kurguladınız, yazarken mi şekillendi?

Bölümlerin sonunda “Bunu deneyin!” diye öneri de veriyorsunuz. Okurlardan geri dönüşler nasıl?

An’da kalmaktan bahsediyorsunuz. Sizin anda kalmak üzerine düşünceleriniz nedir? Bu konuda bireyin fark etmesi gereken ilk şey nedir?

Bir diğer önemli konu da iletişim. İletişim kurma konusunda sorunlarımız olduğundan yorgun yaşıyoruz gibi geliyor bazen bana. Bu konuda neler söylersiniz?

Yine bir başka konu da duygu yönetimi. Duygularımız konusunda bu kadar hassas olmamızın ve ne yapacağımızı bilemeyişimizin sebebi ne?

Peki ne yapmamız gerekiyor?

Bilge Hanım, anda kalmayı beceremediğimiz için mi takıntılarımız oluşuyor? Bir şeyleri sürekli kafamıza takıp belki mutsuzluğa sürükleniyoruz?

Planlarınız, projeleriniz nedir?