Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Öğrencilerin Uyumu Projesi-2019

Şanslı olanlarımız sıklıkla yurt dışına gidip yeni insanlar,    yeni kültürlerle tanışır…

Daha şanslı olanlarımız yaşamlarının belli bir dönemini yurt dışında farklı kültürlerde eğitim alarak geçirir…

Tercihler elbette çoğunlukla ‘gelişmiş ülke’ saydığımız Almanya, Hollanda, İngiltere  gibi Avrupa’nın bazı ülkeleri  ve çoğu zaman Amerika’dır…

Peki ya Türkiye?

Küreselleşen dünyada son yıllarda ‘uluslararasılaşma’dan payına düşeni elbette ülkemizde almaktadır.

Ülkemizde İngilizce eğitim veren bazı seçkin üniversiteler yabancı ülkelerden gelen öğrencileri kabul ederek farklı fakülte ve bölümlerde bünyesine almaktadır. Bununla beraber, tüm dünyada olduğu gibi bizde de uluslararasılaşma sürecinin bir parçası olarak, farklı ülke ve kültürlerden gelen öğrencilerin kabulükültürleşme ve kültüre      uyum sağlama sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda misafir ülkelerde eğitim alan öğrencilerin bulunduğu ülkenin kültürüne uyum sağlamaları elbette önem kazanmaktadır. Buna göre, ‘misafirimiz’ olan bu öğrencilerin uyum sürecini kolaylaştırmak için ev sahibi eğitim kurumlarının uygun ortamları sağlaması beklenmektedir. 

Yeni kültüre uyum sağlama ve kültürleşme sürecine ilişkin yapılan çalışmalar misafir öğrencilerin farklı sorunlarla yüz yüze kaldığını ortaya koyar.

❖ Kültürel mesafe ve farklılıklar

❖ Öz-yeterlik, öz-yetkinlik

❖ Dil yeterliliği,

❖ Ayrımcılık ve izolasyon

❖ Stres ve kaygı

❖ Aile ve arkadaş desteği

Uluslararası öğrencilerin karşılaştığı bu sorunların, onların akademik uyum ve başarılarını etkileyen önemli faktörler arasında olduğunu tahmin etmek hiçte zor olmasa gerek.

Tamda bu nedenle, misafirperver bir ülkenin sevgi dolu bireyleri olarak bizler, Bahçeşehir Üniversitesi misafirlerimize destek vermeyi istedik.

Bu doğrultuda, Bahçeşehir Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik ABD olarak Uluslararası Öğrenci Dekanlığı işbirliğinde ve BAUMAP grubu ile bir çalışma başlattık.

Hikaye şöyle başladı: 2018-2019 akademik yılı çerçevesinde bir grup gönüllü ve deneyimli öğrenci, yeni gelen arkadaşlarına destek verebilmek amacıyla MENTOR (deneyimli bir kişinin deneyimsiz kişiye yol rehberi olması) olmayı kabul ettiler. Bu çerçevede, yeni gelen öğrencilerin sorunları neler olabilir, onlarla nasıl iletişim kurulabilir, hangi konularda destek verilebilir konularını içeren Mentorluk ve İletişim eğitimi                                                                              Doç. Dr. Bilge Uzun tarafından kendilerine sunuldu. Ardından “misafirlerin” ve mentorlerin birlikte katılacağı 10 hafta devam etmesi planlanan Mindfulness Temelli Grupla Psikolojik Danışma programı’na davet edildiler. Talep oldukça fazla olmasına rağmen ilk etapta sadece 15 öğrenci seçebilmiştik. Bu bir pilot çalışmaydı ve elbette devamı sağlanacaktı.

Yabancı asıllı öğrencilerimizle grupla psikolojik danışma oturumlarımız Mart ayında, her hafta 90 dakika olacak şekilde başladı. Öğrencilerimiz bir yandan mindfulness becerilerini öğrenirken diğer yandan uyumlanma sürecinde karşılaştıkları sorunlar ve çözümleri üzerine paylaşımlar yapıyorlardı. Bir öğrencinin kişisel çözümü diğer öğrenciye ışık oluşturuyordu. Grup, desteğini bireylerin dinamikleriyle gösterdi.

10 haftanın ardından dün etkili bağlar oluşturduğumuz grup oturumumuzu herkesin kendi ülkesine ait bir yemeği  gruba getirmesi ve paylaşması ile bir nevi Uluslararası yemek partisi yaparak sonlandı.

Biz dünya vatandaşı olarak Mevlana çocuklarıydık…

Hamurumuz sevgi ve kabulle yoğrulmuştu…

Dini, dili, rengi, yaklaşımı, tercihi ne olursa olsun kalbimiz herkese açıktı…

 

Bu bir ilkti

Ve

Tabii ki,

Devam edecek…