Kategori: <span>SİZDEN GELENLER</span>

Nefes almaya başladığımdan beri,
Bir bireyim ben, yeryüzüne dokunma mucizesiyim…

Artık hayatın bir parçasıyım.
Kendi hayatımın kahramanıyım.

Ailemle çıktığım bu yolculukta bana kimler eşlik edecek daha kim bilir?
Bu heyecanlı bir yürüyüşte hayatıma giren herkes benim kadar kıymetli, hayat yolculuğunun kolay olmadığını şimdiden hissediyorum.
Bazen yolda, bazen yokuşta yürüyeceğim.
Bazen koşarak, bazen emekleyerek…
Durup nefes aldığımda olacak…
Kırgınlık, dostluk ve mutluluk çoğaltacağım.
Dostluklarım ve mutluluklarım bana oksijen olacak.
Ben bu dünyaya merakla bakan kocaman bir gözüm,
Evrenin müziğini dinleyen bir çift kulağım her şeyi kokluyorum iyinin ve kötünün kokusunu tanıyorum hassas bir burunum ben, yeryüzü ve gökyüzü arasında bir yerdeyim.

SİZDEN GELENLER

Siz hiç karaciğerinizle gülümsediniz mi ? Ya da gülümsemenizi karaciğerinizde hissettiniz mi? Kulağa tuhaf gelebileceğinin farkındayım. Bir şans vermek için bu fikre biraz yakından bakabiliriz.

Ye, Dua Et, Sev (Eat, Pray, Love) isimli filmde geçen meditasyon yönteminde dişsiz bilge Ketut Liyer der ki “Gözünü kapat ve gülümse. Yüzünde hisset gülümsemeyi. Sonra kalbinde gülümse. Ve en son karaciğerinde gülümseyerek tüm negatif enerjiyi temizle.”
Karaciğerin vücuttaki işlevini düşünürsek: yiyecekler, ilaçlar gibi dışarıdan vücuda alınan ve bu yolla vücuda giren zararlı atıkların sindirim sistemindeki kalıntılarını temizlediğini ve kendini yenilediğini, iyileştirdiğini söyleyebiliriz. Peki, biz sadece yemekler ve ilaçlar nedeniyle mi toksin üretiyoruz?

SİZDEN GELENLER

Yaşamak için neyi bekler insan?
Niye hep ertelenir hayat?
Oysa ki içtiğin kahvenin acısında,
Soluduğun havanın kokusunda,
Herhangi birinin gülüşünde de değil midir hayat?
Ne zamana kadar erteleyeceksin hayatı?
Daha kaç günü, kaç yılı heba edeceksin?
Bir bakarsın, ömür bitmiş.
Oysa sen yaşamamışsın!
Kayıp gitmiş elinden her şey!
Bir bak etrafına.
Belki de yıllardır okumanı bekleyen kitaplar;
Eskiyor, sen değişiyorsun.
Belki başının okşanmasını bekleyen çocuğun,
Büyüyor, ve sen görmüyorsün.

SİZDEN GELENLER

Bir sınavdan geçiyor insan.
Sınavın adı, korona.
İstersen ‘Covid19’ diyebilirsin, ne fark eder ki…

Sorular bilmediğin yerden çıkıyor nasılsa, ya da kontrol edemediğin yerden diyelim. Renk, dil, din sormadan, zengin, fakir ayırmadan herkese açık bu sınav. Kim daha çok izole edebilirse kendini o galip gelecek…

2019 yeni tip korona Virüsü .
Söylerken bile korkuyor değil mi insan…

Endişe dolu gözlerle karşılayıp, kaygılı sesiyle en kısa sürede tekrar görüşmemek üzere sözleşerek, zihninin başkösesine usulca bırakıyor.

SİZDEN GELENLER

Neden psikoloji!
Bunun net bir cevabı olmalı mı bilmiyorum,insan zihni hiç durmuyor. İnsanın anlam arayışı da bitmeyen bir serüven. Kendimi bu serüvende aktif olarak hayal ediyorum.

SİZDEN GELENLER